This is a test site. For up-to-date information please visit the live site: ottomanhistorians.uchicago.edu
This is a test site. For up-to-date information please visit the live site: ottomanhistorians.uchicago.edu

Geçmiş

Geçmiş: Bundan önceki çalışmalar

 

Kendi türünde en kapsamlı ve güncel çalışma olmak amacını gütmesine karşın “Osmanlı Tarihçileri” doğal olarak öncülleri olan bir çalışmadır. Onaltıncı yüzyıldan itibaren Osmanlı yazarları belirli bir alanın önemli kişilerine adanmış tezkireler yazmış ve bu tarz eserler büyük ölçüde Bursalı Mehmed Tahir ve Franz Babinger gibi yazarların eserleri sayesinde modern bilimsel araştırmalara doğru evrilmiştir. “Osmanlı Tarihçileri” projesinden bahsederken, öncelikle bu projeye ilham kaynağı olan bu iki önemli bilimadamından bahsetmemek mümkün değildir.

 

Bursalı Mehmed Tahir (1861-1925)

 

Bursa’da doğan Mehmed Tahir profesyonel hayatının tamamını Osmanlı ordusunda çeşitli askeri okulların yönetim kademelerinde bulunarak, coğrafya öğretmenliği yaparak, bir kısmında da kumandan ve yargı alanında görevli olarak geçirdi. O dönemdeki meslektaşlarının çoğu gibi Mehmed Tahir’in de baskın milliyetçi fikirleri yayınlanmış ilk eseri olan Türklerin Ulum ve Fünuna Hizmetleri (1897) adlı eserinden anlaşılabilir. 1906’dan itibaren daha sonraları İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne dönüşecek olan çeşitli organizasyonlara katılan Mehmed Tahir 1908’den 1911’e kadar da Osmanlı parlamentosunda Bursa delegesi olarak görev yaptı ve 1914’te yarbay rütbesiyle Osmanlı Ordusu’ndan emekli oldu.

Bursalı Mehmed Tahir’in tasavvufa olan ilgisi yayınlanmış eserlerinin çoğunda göze çarpar. Bu bağlamda 1899’da Muhyiddin el-Arabi’nin biyografisini yayınlayan Mehmed Tahir’in daha sonraki yayınlarının çoğunun İslami ilimler ve Anadolu’daki alimlerle ilgili olması şaşırtıcı değildir. Mehmed Tahir yine de en fazla 1915-24 yılları arasında 3 cilt olarak yayınlanmış olan Osmanlı Müellifleri adlı bio-bibliyografik ansiklopedisi ile tanınır. Yaklaşık 30 yıllık araştırmanın ürünü olan bu eser en önemli 1691 Osmanlı şeyh, fakih, şair, tarihçi, tabip, matematikçi ve coğrafyacısının biyografilerini ihtiva eder. Bu bireyleri alfabetik sıraya sokmak yerine faaliyet alanlarına göre tasnif eden Mehmed Tahir böylece Osmanlı İmparatorluğu’ndaki entellektüel hareketliliğin çeşitliliğini de etkili bir biçimde gözler önüne sermiştir. Mehmed Tahir bu yazarların 9000’i aşkın eserinden bahsetmekle kalmamış belirli konularla ilgili liste ve tabloları da eserine eklemiştir.

Osmanlı Müellifleri’nin eksikleri yok değildir. Örneğin eserin sunduğu bibliyografik veriler çoğunlukla noksandır. Bunun yanısıra eserde tıp ve matematik alanlarından kısaca bahsedilirken tasavvuf ve şiir konusunun ağırlıklı olarak ele alınmış olması okurun aklına bunun Mehmed Tahir’in kişisel ilgi alanlarının bir sonucu olduğunu getirir. Bunun ötesinde eserin Bursalı Mehmed Tahir için sağlık sorunları ve maddi imkansızlıklarla dolu bir dönemde yazılmış olan üçüncü cildi ilk ikisinden daha az güvenilirdir. Tarihçilerle ilgili bölüm bu üçüncü ciltte bulunmaktadır. Yine de hedeflerinin genişliği ve dayandığı uzun soluklu ve muazzam araştırma göz önüne alındığında Bursalı Mehmed Tahir’in bu başyapıtı kendi dalının önemli mihenk taşlarından biri olarak kalmanın ötesinde “Osmanlı Tarihçileri” projesinde çalışanlar için de bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

 

Franz Babinger (1891-1967)

 

Bavyera eyaletinin Weiden şehrinde dünyaya gelen Franz Babinger Ortadoğu’ya olan ilgisinin ilk işaretlerini çok erken yaşlarda verdi: liseyi bitirdiğinde sadece Farsça ve İbranice’yi öğrenmiş olmakla kalmamış, Ignaz Goldhizer ile yazışmaya başlamış ve hatta üç akademik makale yayınlamayı başarmıştı. Daha sonra Münih Üniversitesi’nde öğrenimine devam eden Babinger, 1914’te Gottlieb Siegfried Bauer (1694-1738): Ein Beitrag zur Geschichte der Morgenländischen Studien im 18. Jahrhundert başlıklı doktora tezini savundu.

Birinci Dünya Savaşı’nda Ortaoğu’da bulunan Alman ordusunda hizmet ettikten sonra akademik çalışmalarına Berlin Friedrich-Wilhelm Üniversitesi’nde devam ederek 1921’de Simavnalı şeyh Bedreddin üzerine yazdığı ikinci tezini (“Habilitation”) tamamladı. Bu noktadan sonraki kariyeri de son derece verimli olan Franz Babinger, Nazilerin iktidara gelmesiyle birlikte Friedrich-Wilhelm Üniversitesi’ndeki görevinden 1933’te emekliye ayrılmak zorunda kaldı. Tarihçi Nicolae Iorga’nın davetiyle Romanya’ya giden Babinger, 1943’te Berlin’e dönmesi emredilene kadar orada ders verdi. Berlin’e döndükten sonra 1948’e kadar akademik hayatına devam edemeyen Babinger 1958’de Münih Üniversitesi’nden emekli oldu ve 23 Haziran 1967’de Arnavutluk’ta boğularak öldü.

Babinger’in eserlerinin oluşturduğu uzun listeye bir göz gezdirildiğinde GOW, 1953’te yayınlanan Fatih Sultan Mehmed biyografisini bir istisna olarak kabul edecek olursak, en önemli eseridir. Bursalı Mehmed Tahir’in Osmanlı Müellifleri’ni temel alan GOW, bunun ötesinde Batı ve Orta Avrupa’nın çoğu yazma koleksiyonlarının yanısıra, İstanbul, Kahire ve Hindistan yarımadasındaki koleksiyonların basılı kataloglarını da geniş bir şekilde taranmasına dayalı bir çalışmadır. İstanbul Topkapı Sarayı, Paris Bibliothèque Nationale, Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya gibi önemli yazma koleksiyonlarını kapsamamasına rağmen GOW doğru bilgi vermesi, içerdiği yazar sayısı, kullanım kolaylığı gibi bir çok açıdan Mehmed Tahir’in eserinin eksikliklerini gidermeyi başarmıştır. GOW’nin yayınlanır yayınlanmaz Osmanlı tarih yazıcılığı konusunda temel kaynak kitap haline gelmesi ve yayınlandıktan 75 yıl sonra dahi halen kullanılıyor olması işte bu başarının sonucudur. “Osmanlı Tarihçileri” projesinin amacı da Franz Babinger’in başlattığı bu çalışmayı onun bıraktığı yerden sürdürmektir.